SEYDİSEHİR ALÜMİNASI VE ALÜMİNYUMHİDROKSİT İLE MİKRONİZE KALSİTTEN KALSİYUMHEKZAALÜMİNAT ÜRETİMİ

SEYDİsEHİR ALÜMİNASI VE ALÜMİNYUMHİDROKSİT İLE MİKRONİZE KALSİTTEN KALSİYUMHEKZAALÜMİNAT

ÜRETİMİ

ÖZET

Bu projede, mikronize kalsit (PCC) ile alüminyumhidroksit (Al(OH)₃) bilesiminden ve yine mikronize kalsit (PCC) ile alümina (Al₂O₃) bilesimlerinden, kalsiyumhekzaalüminat (CA₆) üretilmistir. CA₆; yüksek refrakterlik, indirgen atmosferde yüksek kararlılık, ergimis metallerde düsük ıslatabilirlik gibi özelliklere sahiptir. Ağırlıkça %90,41 Al(OH)₃ ve %9,59 CaCO₃ karıstırılıp homojenize edilmis ve preslenmistir. Yine aynı sekilde %86,03 Al₂O₃ ve %13,97 CaCO₃ karıstırılıp homojenize edilmis ve preslenmistir. Preslene 15115n1324p n numuneler 1550°C ve 1600°C' de sinterlenmis, elde edilen numunelerin mikroyapısı taramalı elektron mikroskobunda (SEM) karakterize edilmistir. Olusan fazlar X-ısınları difraksiyonu (XRD) ile saptanmıstır.

BAZI KESİCİ SERT MALZEMELERİN SEM İLE İNCELENMESİ

PROJEYİ HAZIRLAYAN: ALİ SEFA KANDEMİR

PROJEYİ YÖNETEN: DOÇ.DR. BÜLENT ÖNAY

Bu çalısmada, imalat sanayisinde sıkça kullanılan sert malzemelerden yapılmıs bazı kesici parçaların Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM) ile incelenmesi yapılmıstır.

Bu amaçla, birbirinden farklı 4. matkap ucu kullanılarak, bir kobalt-tabanlı alasım numunesi ile bir 304 paslanmaz çelik numunesinde delikler açılmıstır. Matkap uçlarının, delik açma islemi öncesinde ve sonrasındaki fiziksel özellikleri ile, islem sırasındaki davranısları incelenmistir. Uçlarda islem sırasında meydana gelen hasarlar ile uçların kimyasal ve metalurjik yapılarını incelemek amacıyla SEM cihazı kullanılmıs, uçların davranısları ile özellikleri arasındaki iliskilerin anlasılmasına çalısılmıstır.

VİTRİFİYE ÇAMURUNUN PİsME KİNETİĞİ.

PROJEYİ HAZIRLAYAN:  Berk ÇEKÇİ

PROJEYİ YÖNETEN: Doç. Dr. Akın ALTUN

ÖZET

Bu çalısmada, Ege Vitrifiye Sanayi A.s.'nin sağlık gereçleri üretiminde kullandığı vitrifiye çamurunun pisme kinetiği incelenmistir. Fabrika stoklarından alınan çamurdan alçı kalıplarda dökülen numuneler uygun sartlarda kurutularak pisme davranıslarını görmek için farklı fırın sartlarında sırlanmadan pisirilmislerdir. Pisirme islemleri ilk olarak Ege Vitrifiye'nin birinci pisirimler için kullandığı Helmsoth marka tünel fırını, ikinci pisirimler ve dekor pisirimi için kullanılan Helmsoth ve Sacmi Mekik fırınları kullanılmıstır. Bundan baska Ege Seramik A.s.'nin karo üretimi için kullandığı tünel fırınlardan; yer karosu, duvar karosu ve sırlı granit pisirimlerinin yapıldığı üç farklı tünel fırında da pisirimler denenmistir. Son olarak Ege Seramik kimya labarotuvarında elektrikle ısıtılan kamara fırında numuneler 1100˚C, 1150˚C ve 1200˚C'lerin her birinde 3 farklı bekleme süresine (10 dk, 1 saat, 3 saat) tabii tutularak toplamda 9 farklı pisirim gerçeklestirilmistir.

Bütün bu islemlerinin sonunda 16 farklı pisirime tabii tutulan numunelerin, toplu mukavemeti, toplu küçülmesi, deformasyonu ve su emme oranları hesaplanmıstır. Numuneler arasından seçilen 5 adedinin (tünel fırın, dekor, yer karosu pisirimleri ve 1100˚C'de 10 dakika bekletilmis, 1200˚C'de 3 saat bekletilmis) SEM'de ve XRD'de analizi yapılmıstır.

ELEKTROLİTİK YOLLA ÇİNKO KAPLANMIs AISI 1006 ÇELİĞİNİN MEKANİK ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ

PROJEYİ HAZIRLAYAN: ERHAN KARADAĞ

PROJE DANIsMANI: YARD. DOÇ. DR. MUSTAFA TOPARLI

ÖZET

Bu çalısmada elektrolitik yolla çinko kaplanmıs AISI 1006 çeliğinin mekanik özellikleri incelenmistir. Çelik numune dolap kaplama yöntemi ile asidik banyo içerisinde elektrolitik olarak kaplanmıstır. AISI 1006 çeliğinin yüzeyinde meydana gelen kaplama kalınlığı optik yöntem ile ölçülmüstür. Kaplama kalınlığının ortalama 15,98 mikron olarak olustuğu belirlenmistir. Çeliğin yüzey sertliğinde meydana gelen değisim ise makro mikro sertlik deneyleri ile belirlenmistir. Çelik numunenin kaplama yapılmadan önceki yüzey sertliği 254,33 HV, kaplama islemi yapıldıktan sonraki yüzey sertliği de 118,91 HV olarak olustuğu belirlenmistir.

ANTİBAKTERİYEL UYGULAMALAR İÇİN CAM ALTLIKLAR ÜZERİNDE KENDİ KENDİNİ TEMİZLEYEN Nİ KATKILI TİO₂ İNCE FİLM ÜRETİMİ.

PROJEYİ HAZIRLAYAN: HÜSNÜ FATİH SİGALI

PROJE YÖNETEN: DOÇ. DR. ERDAL ÇELİK

PROJE ÖZETİ:

Bu çalısmada anti bakteriyel uygulamalar için Ni ilave edilmis TiO₂'nin cam altlıklar üzerine sol-jel yöntemiyle kendi kendini temizleyen ince filmler üretilmis ve kaplamanın faz yapısı, mikroyapısı, yapısma ve absorbans özellikleri incelenmistir. Ti alkoksit, isoproponal ve glasiel asetik asit kullanılarak çözeltiler hazırlanmıs ve cam altlıklar üzerine kaplamalar yapılmıstır. Elde edilen jel filmler 300°C'de 10 dakika kurutma, 500°C'de 5 dakika ısıl islem ve 600°C'de 1 saat tavlama islemine tabi tutulmustur. Hazırlanan çözeltinin Ni/Ti oranları değistirilerek 3 farklı çözelti elde edilmistir. Bu üç farklı çözeltiden yeni numuneler olusturulmustur. Bu farklı kaplamalar XRD, SEM/EDS, kazımalı test ve spektrofotometre cihazları kullanılarak karakterize edilmistir. Sonuç olarak, anti bakteriyel uygulamalar için sol-jel damlatma yöntemiyle Ni katkılı TiO₂ ile kaplanmıs camlar basarıyla üretilmistir.

MgO TOZLARININ TİO₂ İLE KAPLANMASI VE KARAKTERİZASYONU

PROJEYİ HAZIRLAYAN: GÖKTUĞ DOĞRAMACILAR

PROJE YÖNETEN: DOÇ. DR. ERDAL ÇELİK

Bu çalısmada MgO tozlarının TiO₂ ile sol-jel yöntemiyle kaplanması sonucunda hidrasyon direncindeki değisimler incelenmistir. Ti alkoksit, glasier asetik asit ve isoproponal kullanılarak hazırlanan sol-jel çözeltisi ile MgO tozları kaplanarak gerekli islemler yapılmıstır. Yüzde ağırlık hesabına göre %0.1, %0.5 ve %1 TiO₂ kaplama miktarlarının MgO tozlarının hidrasyon direnci üzerindeki etkisi ağırlık kaybı prensibine göre incelenmis ayrıca SEM, XRD, DTA analizleri yapılmıstır. Sonuç olarak MgO tozunun hidrasyonu, ağırlıkça %0.5'in üstünde TiO₂ ile kaplanarak yüksek ölçüde engellenmistir.

YAKIT PİLLERİ İÇİN MALZEME SEÇİMİ VE GELİsTİRİLMESİ

PROJEYİ HAZIRLAYAN: GÜLER UNGAN

PROJE YÖNETEN: DOÇ.DR. BÜLENT ÖNAY

Bu çalısmada, fosil yakıtların enerji üretimi için kullanılmasında ortaya çıkan düsük verimlilik ile çevresel zararları azaltan ve yakıt olarak hidrojen kullanarak, hem elektrik enerjisi üretilmesini hem de atık olarak suyun olusmasını sağlayan yakıt pillerden düsük sıcaklıkta (<100^oC) kullanılan PEM (proton exchange membrane) tipi ile, yüksek sıcaklıkta (> 700^oC) kullanılan SOFC (solid oxide fuel cell) tipinde değisik amaçlarla kullanılan malzemelerin özellikleri incelenmistir.

Ayrıca, yakıt pillerinin enerji üretiminde kullanılmasıyla ilgili olarak, yakın zamanda önem kazanan bor-içeren malzemeler üzerine de çalısmalar yapılmıstır.

316L PASLANMAZ ÇELİĞİ İLE KOBALT VE TİTANYUM ESASLI METALİK İMPLANTLARDA YÜZEY PÜRÜZLÜLÜĞÜNÜN OYULMA POTANSİYELİ ÜZERİNE ETKİSİ

PROJEYİ HAZIRLAYAN: HAKAN TANSUĞ

PROJEYİ YÖNETEN: PROF. DR. AHMET ÇAKIR

ÖZET

Metalik malzemeler; ortopedik implantlar, disçilik malzemeleri ve bioelektrotların sensör elementleri olarak ve diğer uygulamalarda genisçe kullanılmaktadır. Biomalzemelerin elektrokimyasal davranısları birçok nedenden dolayı ilgi uyandırmıstır. Bir implantın korozyon direnci, o malzemenin fonksiyonel performansını ve dayanıklılığını etkiler. Aynı zamanda bu, implant malzemesinin biyouyumluluğunu belirleyen temel bir faktördür. Elektrokimyasal ilkeler korozyon direncine etki eden faktörleri belirlemede oldukça yararlıdır. Vücut ortamında görülebilen en sinsi ve tehlikeli korozyon tiplerinden biri oyulmalı (pitting) korozyondur. Bu çalısmada kullanılacak malzemeler Titanyum; Ti 6-Al 4-V alasımı, kobalt; dövme kobalt-krom-molibden alasımı ve paslanmaz çelik 316L' dir. İmplant malzemesi olarak kullanılan bu üç farklı metal alasımının oyulmalı korozyona karsı dirençleri; bu malzemelerin yüzey pürüzlülüklerinin kritik oyulma potansiyellerine etkisi arastırılarak bulunmustur. Bunun için ilk olarak her malzeme grubu için sırasıyla 600,1200 grid zımpara ve 3, 1, 0.25, 0.03 µ parlatma uygulanarak farklı yüzey pürüzlülükleri olusturulmustur. Bu farklı yüzeylerin goniometre ile saf su ve vücut sıvısı simülasyonu olan Ringer çözeltisi kullanılarak temas açıları ölçülmüstür. Ölçülen temas açıları ile her bir numune için yüzey gerilimleri hesaplanmıstır. Son olarak korozyon numunelere kritik oyulma potansiyellerinin tespiti için potansiyostat kullanılarak ringer çözeltisi içinde 37°C 'de çevrimsel polarizasyon uygulanmıstır. Polarizasyon sonucu olusan oyukçukların optik mikroskobunda ve taramalı elektron mikroskobunda (SEM) oyukçuk morfolojileri incelenmistir. Sonuçların değerlendirilmesi ile en az yüzey pürüzlülüğüne sahip malzemelerin kendi gruplarında oyulmalı korozyona karsı en fazla direnci gösterdikleri tespit edilmistir.

H13 ÇELİĞİNİN MEKANİK ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ

PROJEYİ HAZIRLAYAN: HARUN KİREMİTÇİ

PROJEYİ YÖNETEN: YARD. DOÇ.DR. MUSATAFA TOPARLI

ÖZET

Bu çalısmada takım çelikleri ve ısıl islem sartlarının bu çelikler üzerindeki etkisi arastırılmıstır. İlk bölümde genel olarak takım çelikleri, takım çeliklerinin sınıflandırılması, çesitli özellikleri ve kullanım alanları gibi bilgiler verilmistir. Diğer bölümlerde ise takım çelikleri için literatürde tavsiye edilen ısıl islem sartlarına birer birer değinilmistir. Tavlama, sertlestirme ve normallestirme gibi ısıl islemleri hakkında genel bilgiler verilmistir. Çalısmanın son bölümlerinde ise, takım çeliklerinde meydana gelebilen hasarlara, ısıl islem olarak yüzey sertlestirme islemlerine, deneysel çalısmalara ve sonuçlar yer verilmistir.

Deneysel çalısmalarda bir sıcak is takım çeliği olan H13 çeliğinin ısıl islemi yapılmıs ve sertlestirme sonrası gerçeklestirilen temperleme isleminin sıcaklıkları birçok numune için faklı farklı tutularak temeperleme sıcaklığının çelik üzerindeki etkisi incelenmistir. Ayrıca ısıl islem görmüs ve görmemis numuneler çesitli mekanik testlerden ve incelemelerden sonra birbirleriyle karsılastırılmıstır. Böylece sonuç olarak ısıl islemin ve özellikle temperlemenin bir takım çeliği üzerindeki mekaniksel etkileri, sertlik, tokluk, mikroyapı, incelemesi yapılmıstır.

ÇELİK SAÇLARDA DERİN ÇEKİLEBİLİRLİĞİN İNCELENMESİ

PROJEYİ HAZIRLAYAN: HÜSEYİN YÖRÜ

PROJEYİ YÖNETEN: PROF. DR. TEVFİK AKSOY

ÖZET

İstenilen boyutta kesilmis bir saçın burusma kısmi incelme veya çatlatılmaya uğratılmadan oyulmus bir kanal içerisinde sekil değistirmesi islemine derin çekme denir. Çelik sacların derin çekilmesinde malzemenin ne doğrultuda akacağı ve sekillendirme esnasında incelenen sacın yırtılma, burusma ve benzeri sekil hatalarının; kalıp tasarımı asamasında önceden görülüp önlem alınması, tasarım değisikliklerinin sonuçlarını kalıp imal edilmeden öngörülebilmesi için yapılması gerekenler incelenmelidir.

Bu projede, çelik sacların derin çekilebilirliği incelenmistir. Bunun için 0.5, 1.0 ve 1.5 mm kalınlığında üç sacdan her birinden üçer tane Erichsen deney numunesi ile 0° ve 90° doğrultularında üçer tane çekme numunesi alınmıstır. Alınan numunelerden birer tanesine 650°C'de 1 saat tavlama ve fırın içi soğutma uygulanarak haddelemenin etkileri ortadan kaldırılmıstır. Daha sonra numuneler deneylere tabi tutularak anizotropi faktörü ve derin çekilebilirlikleri tespit edilmistir.

KROM KAPLI MALZEMENİN MEKANİK ÖZELİKLERİNİN İNCELENMESİ

PROJEYİ HAZIRLAYAN: KASIM SEVİMLİ

PROJEYİ YÖNETEN: YARD. DOÇ.DR. MUSATAFA TOPARLI

ÖZET

Bu çalısmanın ilk bölümde yüzey kaplama teknikleri genel olarak anlatılmıs ve kaplama islemlerinin hangi amaçlarla uygulandığı, kaplama türlerinin genel yararları hakkında bilgi verilmistir. İkinci bölümde yüzey kaplama yöntemlerinden biri olan elektrolitik kaplama hakkında detaylı bilgiler verilmis, elektrolitik kaplama yönteminin nasıl uygulandığı, uygulama sartları ve elektrolitik kaplama prosesi anlatılmıstır. Üçüncü bölümde elektrolitik kaplama yöntemlerinden ve numunenin yüzeyine uygulanan krom kaplama islemi ayrıntılarıyla ele alınmıstır. Krom kaplamanın amacı, nasıl uygulandığı, sağladığı yararlar ve krom kaplama yöntemleri anlatılmıstır. Bu yöntemlerden en çok uygulama alanı bulan sert krom kaplama ve parlak krom kaplama yöntemleri anlatılmıstır. Dördüncü bölümde krom kaplı C1040 Karbon Çeliğinin mekanik ve mikroyapısal özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yapılan deneyler ve sonuçları anlatılmıstır. Yapılan deneyler ve deneylerin sonuçları değerlendirilerek kaplama tabakasının, krom kaplananın amaçlarını yerine getirip getirmediği, sonuçlar olumlu ise ne ölçüde beklentileri karsıladığı arastırılmıs ve sonuçları belirtilmistir.

KARBONİTRÜRLEME İsLEMİNE ZAMANIN ETKİSİ

PROJEYİ HAZIRLAYAN: ONUR ERTUĞRUL

PROJEYİ YÖNETEN: PROF.DR. KAZIM ÖNEL

ÖZET

Bitirme projemi Isıl İslemler konu baslığından seçtim. Ve daha sonra termokimyasal islemlerden Karbonitrürleme ısıl islemi üzerine yoğunlastım. Karbonitrürleme islemi parametrelerinden zamanın malzeme özellikleri üzerindeki etkisini inceledim.

Deneyleri gerçeklestirmek üzere numunelerimi 1040, St 37 ve 7131 türü çeliklerden seçtim. Numunelerime fırında 120 dk., 180 dk. ve 420dk. olmak üzere üç farklı sürede karbonitrürleme uyguladım. Daha sonra sonuçları gözlemlemek üzere Mickrovickers sertlik ölçümü, mikroyapı kontrolü ve çentikli darbe testi yaptım. Böylece proses sürelerinin malzeme özellikleri üzerindeki etkilerini görmüs oldum.

FLORSUZ SOL-GEL YÖNTEMİYLE YBCO SÜPERİLETKEN KAPLAMA ÜRETİMİ

PROJEYİ HAZIRLAYAN: OZAN ÖZKAN

PROJEYİ YÖNETEN: Doç. Dr. ERDAL ÇELİK

ÖZET

90-92 K veya daha yüksek sıcaklıklarda sıfır direnç gösteren malzemelere Yüksek Sıcaklık Süperiletkenleri (HTS) denir. YBa₂Cu₃O_7-x (YBCO) süperiletken ince filmleri de uygulamada en sık kullanılan malzemelerdendir. Bu tip süperiletkenler florlu ve florsuz olmak üzere iki yöntemle üretilebilir.

Bu projede; CeO₂ ve Gd₂O₃ buffer katmanlı Ni altlıklar üzerine, florsuz sol-jel yöntemi kullanarak YBa₂Cu₃O_7-x (YBCO) süperiletken ince filmlerin üretilmesi denenmistir. Bakır trimetilasetat, yttrium trimetilasetat ve barium hidroksit prekürsör olarak kullanılmıs ve propiyonikasit-amin çözeltisi ile çözünmüstür. İlk olarak çözeltilerin reolojik özellikleri incelenmistir daha sonra precursor çözelti spin kaplama ile altlıklar üzerine kaplanmıstır. En iyi sonuçların elde edilmesi için optimum kurutma ve tavlama profilleri belirlenmistir. Numunelerin sıcaklığa bağlı olarak ağırlık ve entalpi değisimleri DTA/TG cihazı ile belirlenmistir. Filmlerin yüzey morfolojileri SEM ile incelenmistir. EDS ile element analizleri yapılmıstır. Filmde bulunan fazların belirlenmesi için X-ısını difraksiyonu (θ-2 ) kullanılmıstır.

BUHARLAsTIRMA YÖNTEMİYLE NANO - BOYUTLU KAPLAMA

PROJEYİ HAZIRLAYAN: PINAR KÖYMEN

PROJEYİ YÖNETEN: DOÇ.DR. BÜLENT ÖNAY

ÖZET

Bu arastırma projesinde; nano-boyutlu kristallerden olusan yüzey tabakalarının basit yöntemlerle olusturulması konusu çalısılmıs, bu amaçla, 304 çeliğinde yapılmıs altlık malzemesi üzerine; kimyasal ve fiziksel buhar biriktirme (CVD ve PVD) yöntemleriyle, nano boyutlu WO₃ kaplaması yapılmıstır. Sıcak ve soğuk yöntem olmak üzere; iki çesit kaplama sistemi kullanılmıstır. Daha çok soğuk sistem kullanılmıstır. Soğuk sistemde; 220 V gerilim altında tungsten flaman buharlastırılıp WO₃ moleküllerinin; çelik alt malzeme yüzeyine yapısması ve yüzeyde yoğunlasması sağlanmıstır. Çelik yüzeyine kaplanan tabakanın fiziksel karakterizasyonu; SEM (Taramalı elektron mikroskobu) kullanılarak yapılmıstır.

ELEKTRO-EĞİRME YÖNTEMİYLE NAOFİBER ÜRETİMİ VE KARAKTERİZASYONU

PROJEYİ HAZIRLAYAN: ASLIHAN SÜSLÜ

PROJEYİ YÖNETEN: PROF. DR. ÜMİT CÖCEN

ÖZET

Bu çalısmada titanyum alkoksit kullanılarak sol-gel çözeltisini hazırlanmasının ardından elektro-eğirme yöntemi ile ve nanofiberler üretildi üretilen nanofiberlerin karakterizasyonu XRD, SEM ve DTA/TG ile yapılmıstır. Elektro-eğirme üretim parametrelerinin nanofiberlerin yapısına etkisi incelenmistir.

ELEKTRO-EĞİRME YÖNTEMİYLE KATKILINAOFİBER ÜRETİMİ VE KARAKTERİZASYONU

PROJEYİ HAZIRLAYAN: H. DİDEM ÇİLİNGİR

PROJEYİ YÖNETEN: PROF. DR. ÜMİT CÖCEN

ÖZET

Bu çalısmada nanofiberler ilave edilerek sol-gel ve elektro-eğirme yöntemi ile üretildi Üretilen nanofiberlerin karakterizasyonu XRD, SEM ve DTA/TG ile yapılmıstır. Ayrıca elektro-eğirme üretim parametrelerinin nanofiberlerin yapısına etkisi incelenmistir.

J DEĞERİNİN DENEYSEL OLARAK ELDESİ VE KAYNAK BÖLGESİNİN İNCELENMESİ

PROJEYİ HAZIRLAYAN: Reyhan ÖZTÜRK

PROJEYİ YÖNETEN: Tevfik AKSOY

ÖZET

Kırılma mekaniği hesaplamalarında kullanılan J değerinin, kaynaklı bir numunenin (numune AISI 304 östenitik paslanmaz çelik ile 17 Mn-4 paslanmaz çeliğinin 309 kaynak metali ile kaynaklanması ile olusmaktadır) kullanıldığı 3 noktadan eğme deneyi ile deneysel olarak hesaplamaları yapılmıstır.

Kaynaklı numune üzerinde J değerleri bulunduktan sonra lokalize olan deformasyon bölgesini tespit edebilmek için strain gageler yapıstırılarak deformasyonun lokalize olduğu bölgenin tespiti yapılmıstır.

Kaynaklı numunenin kaynak geçis bölgeleri SEM ( taramalı elektron mikroskobu ) cihazı ile incelenmistir ve o bölgelerdeki elementlerin nasıl bir dağılım gösterdiğine EDS alarak bakılmıstır.

42CRMO4 (SAE 4140) ISLAH ÇELİĞİNİN MEKANİK ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

PROJEYİ HAZIRLAYAN: SEMİH AVCI

PROJEYİ YÖNETEN: YARD. DOÇ. DR. MUSTAFA TOPARLI

ÖZET

Bu çalısmada ıslah çeliklerinin özellikleri, kullanım alanları ve ıslah islemi anlatılmıs, 42CrMo₄ (SAE 4140) ıslah çeliği hakkında genel bilgi verilmistir.

Gerçeklestirilen deneysel çalısmayla aynı formdaki SAE 4140 çeliği numunelerine östenitleme sonrası suda soğutma islemini takiben 400, 500 ve 600⁰ C da temperleme islemi uygulanmıstır. Daha sonra çekme deneyi uygulanan numunelerin deneyden elde edilen yük-uzama diyagramlarından hareketle mekanik özellikleri ve sertlik değerlerinin temperleme sıcaklığı ile değisimi incelenmistir. Buna ilaveten içyapılarındaki farklılıklar incelenmeye çalısılmıstır.

PLAZMA PÜSKÜRTME YÖNTEMİ VE BU YÖNTEMLE

HAZIRLANMIs KAPLAMALARIN KARAKTERİZASYONU,

İNCELENMESİ

PROJEYİ HAZIRLAYAN: SERCAN ALPAY

PROJEYİ YÖNETEN: YARD. DOÇ. DR. İSMAİL ÖZDEMİR

ÖZET

Plazma püskürtme prosesinin amacının , mekanizmasının , isleyisinin ortaya konması ve irdelenmesi projenin amacını teskil etmektedir.Bu kapsamda plazma gazları ve özelliklerinin ortaya konması ve plazma gazı arkı olusumunun incelenmesi ile kaplama islemleri için teknolojik prosedürün ortaya konması , püskürtme parametrelerinin seçimi ve kaplamanın özelliklerine etkisi , kaplama islemi ve kaplama tabakalarının olusumu incelenecektir.Ardından , kaplanmıs tabakaya yapılan yüzey islemleri ve plazma püskürtme tabakaların özellikleri (mikroyapı , gözenek ve yoğunluk , yapısma mukavemeti , iç gerilmeler , sertlik , yüzey pürüzlülüğü .... ) , Plazma püskürtme prosesinin uygulama alanları uygulanan değisik tekniklere değinilmesi irdelenecektir.Son olarak da Plazma sprey yöntemiyle elde edilmis numunelerin SEM ve optik mikroskopla incelenmesi ile karekterize edilmesi , XRD sonuçlarının incelenmesi ve yorumu , Numunelerin asınma davranıslarının incelenmesi ve yorumu , Numunelerin yüzey pürüzlülüğünün incelenmesi ve sonuç kısımları islenecektir.

KİL TAKVİYELİ POLİMER MATRİSLİ NANOKOMPOZİTLER

PROJEYİ HAZIRLAYAN: SERDAR KUTLU

PROJEYİ YÖNETEN: DOÇ. DR. ERDAL ÇELİK

ÖZET

Endüstriyel alanda gelismekte olan gözde yapı kompozitler ise nanoteknolojinin gelismesinden en çok faydalanacak olan yapıların basında gelmektedir. Özellikle mekanik özellikleri açısından çok genis kullanım sahası bulunan polimer matrisli kompozitlere nona boyutta müdahale ile özelliklerinin gelistirilmesi bize limitlerimizin üzerinde yeni tasarım ve ürün dizaynı imkanları sunmustur.

Nanokompozitler, mineral dolgulu ve % 10 dan daha az miktarda nanoboyutlu mineral içeren yeni bir tür kompozitlerdir. Kullanılan nano boyutlu parçacıkların boy-en oranı ve yüzey alanının çok yüksek olmasından dolayı polimerlerin mekanik, yanmazlık, ısıl ve bariyer özellikleri çok iyi yönde gelismeler göstermektedir ve bu parçacıklar malzemenin yoğunluğuna ve ısık geçirgenlik gibi optik özelliklerine çok büyük etkilerde bulunmamaktadırlar. Bu çalısmada, vinil ester polimer matrisinin içine kil takviyesi yapılarak nanokompozit malzemeler üretilmistir. Üretilen bu nanokompozit malzemenin karakterizasyonu yapılarak mekanik özellikleri saptanmıstır.